Trafik canavarları doymak bilmiyor!
“Ölmek çok kolay bu ülkede!
Babam o güne kadar nasıl yaşadı?
Sürekli bu soruyu soruyorum kendime! Babam yıllardır araç kullanıyordu. Ve görevi gereği çalıştığı illerin ilçelerine, köylerine sürekli gider gelirdi. Bursa, Balıkesir, Ankara, Bayburt, Kırıkkale, Antalya gibi birçok ilde görev yaptı. Kendi arabasıyla yağmurda, karda her gün km’lerce yol gidip geldi.”
Yukarıdaki sözler Gözde Hayırlı Çalık’a ait. Babasının ardından FB sayfasında yaptığı paylaşımdan. Gözde’nin ve ailesinin içi yanıyor, tesellisi yok bu acının!..
Ailenin direği babası Niyazi Hayırlı’yı vahim bir trafik kazasında 2019’un Temmuz ayında kaybettiler. Niyazi ağabey ve eşi Sezer ablam benim 35 yıllık dostlarım. Memuriyete başladığım K.Maraş’ta bana ilk kucak açan insanlar. Tanımadığım bir şehri bana tanıtan, ev özlemimi evlerinde giderdiğim candan, şevkatli, çok iyi insanlar. Aslında yalnızca bir yıl geçirdiğim K.Maraş’ta yıllar geçirmişim gibi hissettiren dostlarım.
K.Maraş’tan ayrılıp Ankara’ya geldikten sonra tesadüf o ki onlar da bir süre sonra Ankara’ya geldi, yollarımız tekrar buluştu. Yine evlerinde vakit geçirdim, öğrenci arkadaşlarımı bile götürdüm, özlediğim K.Maraş yemeklerini yedim. Niyazi ağabey Ankara’da İlköğretim Müfettişliği kariyerini tamamladı. Hatta babamla meslekdaş oldular. Görevi gereği bir süre sonra Ankara’dan ayrılıp başka şehirlere gittiler. Çok sık görüşemekse de hep haberleştik.
Çocuklarını büyütüp, meslek sahibi ettiler. Gözde’yi evlendirdiler ve torun sevgisini tattılar. Oğulları için de düğün tarihi belirlenmişti, 31 Ağustos da 2.kez kayınpeder olmanın mutluluğunu yaşacayacaktı. Niyazi ağabey ve Sezer ablamın mutluluğuna diyecek yoktu, beraber emekliliğin tadını çıkaracaklar, torunlarını seveceklerdi eğer 23 Temmuz’da o feci kaza olmasaydı!..
Acı haber tez yayılır
Bursa’da yaşayan kızlarını ziyaret edip, birkaç gün kaldıktan sonra 23 Temmuz’da kendi araçlarıyla yola çıkmışlar, 549 km yolu kat edip Antalya’ya sağ salim varmışlar. Gözde’ye evlerine ulaştıklarını da haber vermişler, Niyazi abi kızıyla yolculuğun nasıl geçtiğine dair sohbet etmiş. Gözde’nin içi rahat anne ve babası sağ salim evlerine vardı, o da ev işlerine daldı. Kısa bir süre sonra eşiyle sohbet ederken telefonu çalıyor ve açıyor.
Karşıdaki ses: “ Gözde hanım babanız bir trafik kazası geçirdi. Korkmayın durumu kötü değil ben şu an yanındayım.” İnanılır gibi değil! Gerisini Gözde hatırlamıyor, eşi telefonu alıp bilgi alıyor ve sonrasında yaşanan derin, tarifsiz acılar..
Kaza kaldırımda yakalıyor
Evlerine vardıktan biraz sonra Niyazi ağabey Sezer ablama “Bütün gün araba kullandım dışarı çıkıp biraz yürüyeyim”diyor ve çıkıyor. Hatta sonra dışardan arayıp “Ekmek alayım mı ”diye de soruyor. Sezer ablam “İhtiyaç yok ama sen bilirsin, taze istersen bir tane al”diyor.
Bu konuşmadan dakikalar sonra Sezer ablama kaza haberi geliyor, kendisini kaza yerinde buluyor ama ambulans çoktan hastanenin yolunu tutmuş bile. Arabaları gördükten sonra teselli edip, iyiydi merak etmeyin diyenlere inanamıyor. O da arkasından hastaneye koşuyor. Ardından uykusuz, umut içinde, dualarla geçen dört gün! Ne yazık ki uyanamıyor Sevgili Niyazi ağabey.
Çıktığı yürüyüşten, elinde ekmeği ile geri dönemiyor, oğlunun düğününü, birtanecik torunu Duru’yu, ilk gözağrısı Gözde’sini, beraber büyüdükleri, yol arkadaşı eşini bir daha göremiyor. Veda bile edemeden..
Neden! Tamamen başkalarının sorumsuzluğu yüzünden! Neden! Yalnızca kendi hakkı olan kaldırımda yürüyüş yaptığı için, hava almaya çıktığı için!
Antalya Muratpaşa da evlerine yakın bir çocuk parkının yanında yaya kaldırımında kendi halinde yürüyüş yaparken hız kurallarını aşan iki sorumsuz sürücünün çarpışıp arabalardan birinin kontrolden çıkarak kaldırıma kırması sonucu Niyazi ağabeye çarpması ciddi şekilde yaralanmasına sebep oluyor.
Olay civardaki güvenlik kameralarına yansımış, araçların kanuna aykırı şekildeki aşırı hızları ve kazanın oluşu apaçık ortada.
Niyazi Hayırlı ilk miydi evinden çıkıp bir daha dönemeyen! Trafik canavarlarının, trafik kurallarına uymayan sürücülerin kurbanı olan! Biliyoruz; ne yazık ki ne ilk ne de son olacak kendisi de 20 yıl gönüllü trafik müfettişliği yapan Sevgili Niyazi ağabeyim…
Ülkemizden hergün onlarca ölümlü trafik kazası haberi geliyor. Bir çok yuva yıkılıyor, aileler yok oluyor sağlam insanlar sakat kalıyor.
Ne acıdır ki Niyazi ağabeyin ailesinde de bu ilk trafik kazası değil. Anlamak zor kaderin garip bir oyunu mudur nedir? İki ağabeyini de trafik kazasında kaybetmiş! Babasını da kaza haberi yüzünden. Gönüllü trafik müfettişi oluşu, bu işe gönül vermesi belki de o yüzden!
Trafik canavarları peşlerini bırakmıyor
Niyazi Hayırlı çok küçükken ağabeylerinden birisi hastanede yatmakta olan babasını ziyarete giderken araba çarpıyor ve hastaneye kaldırılıyor. Hastane de yatan baba kaza haberini aldığında şoktan hasta yatağından düşüp travma sonucu ölüyor. Kaza geçiren ağabey iyileşiyor, hayata dönüyor. İnanılır gibi değil ancak aynı ağabey 65. yaşında yine bir arabanın çarpması sonucu hayatını kaybediyor.
Diğer ağabeyi ise otobüs yolculuğu sırasında başka bir aracın otobüse çarpması sonucunda meydana gelen kazada hayatını kaybediyor. Yine kızı Gözde on yaş civarında karşıdan karşıya geçerken bir arabanın çarpmasından kıl payı küçük sıyrıklarla kurtuluyor ama yaşadığı travma kabusu oluyor.
Hayırlı ailesi şimdi bir taraftan babanın acısını çekerken diğer taraftan bir Hukuk mücadelesi içine girdi. Gözde “Kazadan sonra biz acı ve özlem içinde kıvranırken kazayı yapan ve ölüme sebebiyet veren sürücüler ehliyetleri bile alınmadan serbest bırakılıp tutuksuz yargılanıyor. Biz kazadan hemen sonra Kurban bayramında yas tutarken başka bir kaza yapma potansiyeli olan o sürücüler aileleriyle bayramlarını kutladı. Görgü tanıklarının anlattığına göre kazadan sonra oturmuş sigaralarını yakıp arabalarının durumunu tartışmışlar, babam umurlarında değilmiş” diye içlenip, dert yanıp isyan ediyor. Çünkü zanlılar sevk edildikleri nöbetçi mahkemede tutuksuz yargılanmak üzere adli kontrol şartıyla serbest bırakılmışlar.
Gözde, ölümlü kaza olması nedeniyle mahkemeye itiraz ettilerini ve zanlıların tutuklu yargılanmalarını talep ettiklerini ancak bir sonuç alamadıklarını, mahkeme sürecinin başlamasını beklemeleri gerektiğinin söylendiğini ifade ediyor. Bir araca yüzde yüz kusur diğerine tali kusur verildiğini, oysa ki söz konusu kavşakta kazanın oluşu nedeniyle her iki tarafın da yüzde yüz kusurlu olduğunu iddia ediyor. İlginçtir ki sürücüler kusurlu bulunduğu halde ehliyetleri ile araba kullanmaya devam edebiliyorlar. Gözde ve ailesinin isyanı elbette ki boşuna değil.
İstatistiklere göre Türkiye’de 2018 yılında ortalama hergün 3 bin 368 trafik kazası meydana gelmiş. Bu kazalarda ortalama her gün 18 kişi hayatını kaybederken 841 kişi de yaralanmış. Bu oranlara bakarak ve Gözde’nin anlattıklarını dikkate alarak Türkiye’de trafik kazaları için önlem ve cezaların yeterli olmadığı sonucuna varmak mümkün! Cezalar daha çok artırılmalı.
İşte bu yüzden, trafik kazalarından fazlasıyla zarar görmüş Hayırlı ailesi ve Gözde farkındalık yaratmak için adeta çırpınıyor. Kimseler o acıyı yaşamasın diye gazetelere anlatıyor, paylaşıyorlar! Suçlular cezalarını çeksin diye gözleri mahkeme yollarında. Adalete inançlarını kaybetmek istemiyorlar.
İnsanlığını kaybetmeyen Gözde’ye telefon ederek kazayı haber veren, ambulansı arayan, tanıklık eden iyi insanlar iyi ki varsınız, sizin gibilere çok ihtiyacımız var.
Gülseren Tozkoparan Jordan
18 Eylül 2019