“Dünya herkesin ihtiyacına yetecek kadarını sağlar, herkesin hırsına yetecek kadarını değil.”
Mahatma Gandhi
Yine aynı salondayız. Nevi şahsına münhasır salon!
Yoga eğitiminden tutun da film gösterimine, seminerlerden tutun da konserlere kadar her çeşit organizasyonunun yapıldığı Ankara Hindistan Büyükelçiliği’nin nezih, sıcak, kucaklayan toplantı salonu!
Bu kez nevi şahsına münhasır bir kişinin, mücadelesiyle dünyaya örnek olmuş çok özel bir insanın doğum günü anma törenine ev sahipliği yapıyor. Özgürlük, barış mücadelesindeki özgünlükle dünyaya mal olmuş, doğduğu gün 2 Ekim Birleşmiş Milletler tarafından Dünya Şiddetsiz Günü ilan edilmiş özel kişi Mahatma Gandhi; Hindistan’ın babası, onların deyimiyle “Bapu”su.
Büyükelçi Sanjay Bhattacharyya ve Misyon Şef Yardımcısı Bayan Vanaja K. Thekkat Gandhi’nin 150. doğum günü duasına gelen misafirlerini kapıda karşılayıp salona alıyorlar. Misafirler ayakkabılarını çıkarıp içeri giriyor ve yere serilmiş beyaz örtünün üzerine oturuyor sessizce..
Beyaz ekranda Gandhi’nin hep hatırlandığı hali, geleneksel- beyaz kıyafeti üzerinde; mahzun, mütevazi, huzurlu, sevgi dolu gülümsemesi yüzünde! Ekranda hayatından kesitler izliyoruz önce .
Asıl adı Mohandas Karamchand olan Gandhi 2 Ekim 1869 da Hindistan Porbandar’da doğar ve 1948 de Delhi’de ölür. Ne gariptir ki hayatını şiddetsiz mücadeleye adayan, yeryüzünde hiç bir canlıyı incitmeyen bu “Yüce insan” bir şiddet eylemine kurban gider. Radikal bir Hindu tarafından uğradığı suikast sonucu vurulmuştur, 78 yaşında hayata veda eder.
O zaten mesajını vermiştir o güne kadar!. Hindistan’ın özgürlüğü için verdiği mücadaleden dolayı ülkesi onu “Yüce Ruh” anlamına gelen Mahatma olarak onurlandırmıştır.
Dünyada Mahatma Gandhi diye tanınmış ve şiddetsiz, pasif mücadele şekliyle büyük saygınlık kazanmıştır.
Avukat, politikacı, sosyal aktivist Mahatma Gandhi Hindistan’ın İngiliz yönetimine karşı milliyetçi hareketin lideridir. Çatışmalar, savaş ve İngiliz sömürgesi zamanında yaşaması onun tecrübelerini şekillendirmiştir. Bununla birlikte mücadalesinde siyasi ve sosyal ilerlemeye ulaşmak için gerçeğe inanan-şiddet içermeyen protesto (Satyaghara) doktrinini ile paranın iki yüzü (Ahimsa) pasif değil aktif kuvvet gerçeğini benimsemiştir ki bu yönleri büyük oranda içinde yetiştiği Hint felsefesinden etkilenmiştir.
Ailesi, özellikle annesi tarafından dini inançları Vaishnavism’e göre et yemez, arınmak için sık oruç tutar ve diğer din, inanç ve mezheplere karşı hoşgörülü olarak yetiştirilmiştir. Hayatının ileriki dönemlerinde, özellikle Londra’da hukuk okuduğu yıllarda dini okumalarına ağırlık vermiş, Tolstoy’un Hristiyanlık yazılarını Kuran’ı ve dinlerin karşılaştırılmalı araştırmalarını okumuş, alimlerle konuşmuş ve sonuçta kendi yorumunu yapmıştır. Ona göre “Bütün dinler doğrudur, ancak hiçbirisi mükemmel değildir! Çünkü zayıf yürekler ve yetersiz aydınlar tarafından çoğunlukla yanlış-eksik yorumlanır.”
Kendine özgü çatışma çözümü
Mahatma Gandhi “Doğanın kendi, doğal akışı ile toplumun gelişimi arasındaki çatışmaları çözdüğüne inanıyordu. Teknolojinin toplumun adapte olacağından daha hızlı bir şekilde gelişme eğiliminde olduğu için çatışma yarattığını düşünüyordu. İnsanı merkeze koymaya, güçlenmesini ve uyum yaratma ve uyum içinde yaşama yeteneğini desteklemeye inanıyordu. “
Topluluk oluşturma inacı
Doğaya, mirasa, gelişmeye, etkileşime – çevremize uygun bir yaşam tarzı aradı. Basit, yavaş, küçük değişiklikleri savundu. Değişime karşı değildi, daha çok ahenkli değişim için bir süreç geliştirdi. Güney Afrika’daki Tolstoy çiftliği ve Phoenix ve Hindistan’daki birçok Ashram (toplu yaşama alanları) ile yaptığı deneylerden faydalandı.”
Yaşamını ırkçılığın ve ayrımcılığın ortadan kaldırılmasına, yoksulluğun azaltılmasına, herkesi eşit ve özgür kılmaya adayan Gandhi direnişleri sırasında en uzunu 21 gün süren onyedi ölüm oruçu tuttu, kilometrelerce yürüşler yaptı.
“Mutluluk, uyum içinde ne düşündüğünüz, ne söylediğiniz ve ne yaptığınızdır” diyen Gandhi
ailesi tarafından 13 yaşında evlendirilmişti, eşi Kasturbai ile birlikte büyüdüler ve beş çocukları oldu.
Öldüğünde külleri küçük kaplara konularak Hindistan’ın farklı yerlerine gönderildi.Gandhi’nin doğum günü olan 2 Ekim, Hindistan’da Jayanti adıyla ulusal tatil olarak kabul ediliyor.
Hayatının özetinden sonra nevi şahsına münhasır salonu Gandhi’nin en sevdiği Bhajan – dini- manevi temalı- şarkı doldurdu. “Vaishnav Jan To” Türk şarkıcı Seher Çağatay tarafından mükemmel yorumlanmıştı.
Dua oturumunda daha sonra sırasıyla Hinduizm, Budizm, Hristiyanlık, İslam, Sıkhizm Dinlerinden dualar okundu. Dualar bitince Büyükelçi Bhattacharyya “Şiddete karşı tutumuyla ve yüreğinden gülümsemesiyle yalnızca Hindistan değil tüm dünyaya ilham olan Gandhi’nin dua oturumlarına benzer bir atmosfer yaratmaya çalıştıklarını ifade etti. 2018 yılından bu yana Elçilik tarafından düzenlenen Gandhi 150 yaşında etkinliklerine değindi; aynı salonda dua oturumuyla birlikte Gandhi’nin hayatı hakkında dört etkinlik-seminer düzenlendiğini; Seymenler Parkında Barış Yürüşü yaptıklarını, Yemek Festivalini ve Çubuk’ta Yıldırım Beyazıt Üniversitesi ile beraber 150 ağaç diktiklerini hatırlattı.
Gandhi’nin Atatürk ile işbirliğine de değinerek “Balkan savaşı sırasında Türkiye’ye hem ekomik hem de sağlık ekibiyle destek gönderdiğini, Atatürk’ün de Hintli yazar şair Tagore ile yakından tanıştığını ve görüştüklerinde Vishwabhrati Üniversitesinde hala saklanan kitapları hediye ettiğini anlattı. “ PTT” nin Gandhi’nin 150. doğum günü anısına posta pulu bastırdığından büyük mutluluk duyduklarını da sözlerine ekledi. Daha sonra salondaki misafirlere Gandhi hakkında duygu ve düşüncelerini anlatmaları için mikrofon uzatıldı.
Misyon Şefi yardımcısı Vanaja K. Thekkat’ın katılımcılara teşekkürü ile dua töreni sonlandı arkasından Hint böreği samosa, tatlılar ve baharatlı-sütlü Hint Çayı ikram edildi.
Gandhi’nin “Nerede sevgi varsa hayat ordadır” sözlerini anımsayarak sevgiyle Büyükelçilikten ayrıldık.
Gülseren Tozkoparan Jordan
4 Ekim 2019