Rıza Sümer 65 yaş üstüne gelen kısıtlamaya tepki gösterdi

Rıza Sümer

 

65 Yaş Üstü Kapsamında Olan Şiddetsiz Toplum Derneği Başkanı Rıza Sümer, Evinin Önünde Basın Toplantısı Düzenledi

“KISITLAMA BAŞLAYINCA, EVİME DEĞİL, SANKİ,BALKONLU, TELEVİZYONLU, AÇIK VEYA  YARI AÇIK CEZAEVİNE GİRİYORUM”

“65 Yaş üstü Gönüllüler, Kurallara Uyulması İçin Bilgilendirme, Eğitim  ve Uyarı Süreçlerine Katkı İçin Göreve Davet Edilmeli”

(23.11.2020)

Şiddetsiz Toplum Derneği Başkanı Rıza Sümer, Ankara’da, evinin önünde düzenlediği basın toplantısında, 65 yaş üstüne getirilen kısıtlamaların ağır ve haksız bir şiddet ve haksız bir ceza olduğunu, yasaklar başlayınca evine değil, açık veya yarı açık, televizyonlu,  balkonlu bir cezaevine girer gibi üzüldüğünü, hatta utandığını açıkladı.

Sümer, basın toplantısında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya gönderdikleri mektuplarda,  ayırımcılığın kaldırılmasını istediklerini, kurallara en iyi uyan ve  kendisini en iyi yetiştirmiş kuşağın cezalandırılmasının Türkiye’nin kaybı olduğunu  belirttiklerini de dile getirdi.

Sümer, konuşmasına şunları ekledi.

“Milyonları bulan 65 yaş üstü kuşak, kadın erkek, gönüllü olarak derneklerde, siyasi partilerde, meslek örgütlerinde, ayrıca gazetelerde, televizyonlarda, radyolarda, sosyal medyada, inşaatlarda, ulaşım araçlarında, bağlarda, bahçelerde, tarlalarda, fabrikalarda, küçük büyük işyerlerinde, denizlerde, göllerde çalışmaktadırlar. Bir anlamda Dünya’yı ve ülkeyi ayakta tutmaktadırlar.

Kovid  19 sürecinde, bu kuşak ödüllendirilmeli, hatta denetim, eğitim ve uyarı süreçlerine katılması için gönüllü olarak göreve çağırılmalıdır. Kurallara uyan esnaf ve zanaatkarlarımızın cezalandırılması anlamına gelen yasaklara, kısıtlamalara da son verilmeli, uymayanlara yaptırım uygulanmalıdır.

Valilikler, Belediye başkanlıkları ve muhtarlıklar, sivil toplum kuruluşları ve 65 yaş üstü gönüllüler, bilgilendirme, eğitim, uyarı ve ceza süreçlerine,  birlikte ve eşgüdüm içinde katılmalıdır.

Ayrıca,  ev içinde de, belli durumlarda, maske ve mesafe kuralına uyulması için bilgilendirme ve yönlendirme  yapılmalıdır.

Bu fırsattan yararlanarak, başta doktorlarımız, hemşirelerimiz ve diğer sağlık çalışanları olmak üzere, kamu kuruluşlarında, belediyelerde, meslek örgütlerinde, gönüllü kuruluşlarda, medyada ve halkın içinde canlarını kalkan edenlere teşekkür ediyor, alınlarından öpüyorum.

Şimdi sizlerden ayrılırken, evime girdiğimi görüyor olabilirsiniz. Hayır, şimdi evime değil, sanki balkonlu  açık veya yarı açık cezaevine giriyorum.

65 yaş üstüne getirilen kısıtlamalar kaldırılana, herkese  aynı önlemler uygulanana dek, evim, benim için balkonlu, yarı açık veya açık cezaevi olacaktır. Her  zaman, içeri girerken, ağır bir haksızlığa ve şiddete uğradığımı bilerek çok üzüleceğim ve utanacağım.”