Ankara Animal Save Veganlık çalışmalarıyla Ankara’da etkin bir grup. Ayda bir kez vegan kahvaltı, vegan mantı günleri ve kermesler düzenliyorlar. Ayrıca belgesel gösterimleri ve workshoplar yapıyorlar.
1 Kasım Dünya Vegan Günü’nde çeşitli etkinliklerin yanısıra Vegan kahvaltı organizasyonları da vardı ve epey ilgi gördü..
Etkinliklerini genelde Cumartesi günleri gerçekleştiriyıorlar. Grubun çalışmalarını sosyal medya hesaplarından takip etmek mümkün. Canan Uğur ve Nilgün Engin ‘den veganlıklla ilgili bilgi aldık.
Vegan Society’nin 1979’da yaptığı tanıma göre Veganlık, hayvanların gıda, giyim ya da başka amaçlar uğruna maruz kaldıkları sömürü ve zulmün her türlüsünden, uygulanabilir olan en mümkün derecede kaçınan ve ek olarak insanların, hayvanların ve çevrenin yararına, hayvan kullanımını içermeyen alternatiflerin geliştirilmesi ve kullanımını destekleyen bir felsefe ve yaşam biçimi. Beslenme konusunda, tamamen veya kısmi olarak hayvanlardan elde edilen ürünlerin reddedilmesi anlamına gelir. Veganlık bir din, bir trend ya da bir diyet değildir. Günümüzde mal statüsünde görülen hissedebilir hayvanların özgürce yaşama haklarının kendilerine geri verilmesi gerektiğini savunan bir etik duruştur. Özgürce yaşamasını hedeflediğimiz hayvanların beden parçalarını, vücüt salgılarını ya da emeklerinin veya bedenlerinin insanlara hizmet için kullanımını da hayatımızdan çıkartarak yaşamımızı idame ettirirken hiçbir bireyin ölmemesini ya da sömürülmemesini savunuyoruz.
Toplumda veganlığın genel olarak beslenme ile ilişkili görülmesi aslında pek de şaşırtıcı değildir. Günlük hayatımızda çevremize baktığımızda karşılaştığımıız reklamların pek çoğunun yiyecek endüstrisi ile ilgili olduğunu görebilirsiniz. Aslında neyi nasıl yiyeceğimiz her gün yaratılan yeni gündemlerle yeniden şekillendiriliyor. Günümüzde bazı diyetlerin dünya çapında popülerlik kazanması (Dukan, Keto, Paleo vb)veganlığın da malesef sadece bir diyet düzeyine indirgenmesine neden olmuştur. Vegan olduğumuzda hayatımızın değişeceği alanlardan birinin de yemek olduğu inkar edilemez.Genel olarak günde 3 kere ve 365 gün boyunca yaptığımız bir eylemin basında diğerlerinden daha çok yankı bulması anlaşılır olmakla beraber, Veganlığın yukarıda sayılan diyet türlerinden biri olmadığı ısrarla belirtilmelidir.
Veganlık ve Beslenme:
Eğer bir ürün bir hayvanın öldürülmesi ya da bedeninin sömürüsü sonunda bize ulaşıyorsa bu ürün veganlar tarafından kullanılmaz. Bunlar arasında koyun eti, dana eti, kuzu eti, tavuk eti, hindi eti, balıklar, deniz canlıları, inek sütü, koyun sütü, keçi sütü, bal ve bu ürünlerin işlenmesi ile elde edilen diğer tüm ürünler (yoğurt, kefir, peynir, sucuk vb) bulunur. Bunu şu şekilde de düşünebiliriz, nasıl yaşamak için bir köpeğin kendi yavrusunu beslemek için ürettiği süte ihtiyaç duymuyorsak, inek sütüne de ihtiyacımız bulunmamaktadır. Benzer şekilde nasıl soframızda protein olsun diye sokaktan geçen bir kediyi kesip bedenini pişirip yemiyorsak koyunları öldürüp yememize de ihtiyacımız bulunmuyor (Bazı hayvanların yiyecek bazı hayvanlarınsa ev arkadaşı olarak sınıflandırılmasına türcülük denilmektedir, ırkçılık gibi bir ayrımcılık çeşididir). Ülkemizde kolayca ulaşılabilir ve çoğunlukla da uygun fiyatlı olan meyve ve sebzeler, tahıllar, tohumlar, mantarlar beslenmemiz ve sağlıklı olmamız için fazlasıyla yeterlidir. Bitkisel beslenen bir kişi çeşitli ve dengeli beslendiğinde vücuduna gerekli olan tüm vitamin ve mineralleri alabilir (B12 şu anda belli bir yaş üzerindeki et yesin yemesin herkese takviye olarak verilmekte ve yine B12nin et yiyen kişilerin de yediği hayvanların vücudunda doğal olarak bulunmayıp takviye olarak verildiği bilinmektedir). Ayrıca hayvansal ürünler asidik oldukları için vücuda zararlı pek çok reaksiyona da sebebiyet vermekte ve malesef ki hastalıklara sebep olmaktadır.
Veganlık ve Giyim:
Eğer bir kıyafette hayvan tüyü (kuş tüyü, kaz tüyü), hayvanlardan elde edilmiş kumaşlar (yün, kaşmir, tiftik, keçe, ipek vb), hayvan derileri (kürk, deri, süet vb)kullanılıyorsa bu ürün veganlar tarafından kullanılmaz. Bu liste şu anda çevremizde sıkça duyduğumuz ve aşina olduğumuz giyim malzemelerinden oluşuyor ne giyeceğiz peki o zaman diye düşünebilirsiniz. Pamuklu kumaşlar, keten, bambu, naylon, polyester, suni ipek, saten gibi giyim alanında da pek çok sömürüsüz alternatifimiz bulunmaktadır.
Veganlık ve bakım:
Hem kendi bakım ve temizliğimizde hem de evimizin bakımı ve temizliğinde kullandığımız ürünlerin pek çoğu malesef ya hayvanlar üzerinde test edilmekte ya da hayvanlardan elde edilen hammaddeleri kullanmaktadır. Bu tarz ürünler veganlar tarafından kullanılmamaktadır. Kozmetik konusunda pek çok ürününün üzerinde vegan olup olmadığı ile ilgili etiketleri görebilirsiniz. Eğer ürünün etiketinde vegan logosu ve test içermediğini ibraz eden tavşan logosu bulunuyorsa o ürün sömürü ve zulüm içermediği için veganlar tarafından kullanılmaya uygundur. Temizlik konusunda ülkemizdeki firmalar yeni yeni bu konuyla ilgili farkındalik geliştirmeye başladıklarından her vegan ürünün üzerinde etiket bulunmamakla beraber bu etikete sahip olan ürünler de herkes tarafından ulaşılabilecek olan zincir mağazalrda yerlerini almışlardır. Bu konu ile ilgili sosyal medya ya da diğer vegan gruplardan destek alınabilir.
Tüketim sektörü dışında hayvanların eğlence amacıyla sergilendiği, yarıştırıldığı ya da dövüştürüldüğü aktiviteler de veganların karşı olduğu alanlardandır. Hayvanat bahçeleri, boğa güreşleri, faytonlar ya da at yarışları gibi yerlerde de hayvanlar alıkoyulup sömürülmektedir.
Dünyada birlikte yaşadığımız tüm türlerin yaşama hakkında saygı duymak ve onları kullanmadığımız bir dünyada yaşamak temennisiyle yola çıktığımız veganlıkta, sosyal medyanın etkisi de yadsınamayacak durumdadır. Yeni vegan olan insanlar genelde çevresinde vegan bulunmadığı için bilgi seviyelerini arttırmak, detay konularda bilgi almak ya da veganlar tarafından düzenlenen etkinliklere katılmak için sosyal medyalardaki gruplardan destek alabilirler. Bu şekilde aslında her gün aynı yollarda yürüdükleri, aynı kafelerde oturdukları, aynı pazardan alışveriş yaptıkları, aynı okullarda okudukları kişilerin aslında kendileri gibi vegan olduklarını fark edebilirler. Vegan gruplar tarafından düzenlenen aktiviteler çok çeşitlidir. Vegan ürünlerden oluşan kahvaltı, katılımcıların kendi vegan yemeklerini yapıp getirdiği piknikler, veganlık anlatımı, veganlıkla ilgili okumalar ve üzerine yapılan tartışmalar, belgesel gösterimleri, uzmanlar tarafından veganlık anlatımı ve vegan atölyeler bunlardan bazılarıdır. Veganlık zor, radikal ya da imkansız değildir, türcülük yapmadan, hiçbir hayvanı kullanmadan yaşamaya çalışmaktır.
Canan Uğur
Ankara Animal Save